Konkordato, borçlarını ödemekte zorlanan şirketlerin alacaklılarıyla uzlaşarak mali durumlarını iyileştirme amacıyla başvurdukları bir hukuki koruma mekanizmasıdır. Bu süreç, borçlunun faaliyetlerini sürdürebilmesi ve alacaklıların haklarının korunabilmesi için düzenlenmiştir. Konkordato, borçlunun finansal yükümlülüklerini yeniden yapılandırmasına olanak tanırken, alacaklılara da borçlarının belirli bir plan dahilinde tahsil edilmesi güvencesini sunar. Konkordato sürecinin temel amacı, konkordato talebinde bulunan şirketin iflas etmesini önlemek, iş ilişkilerinin devamlılığını sağlamak ve ekonomik istikrarı korumaktır.

Konkordato süreci, borçlunun mahkemeye başvurması ve geçici mühlet talebiyle başlar. Mahkeme, borçlunun mali durumunu değerlendirerek genellikle üç ay süren bir geçici mühlet kararı verir. Bu süre, borçlunun mali durumu üzerinde bir iyileşme olup olmadığını görmek ve alacaklılarla uzlaşma yolunun açılmasını sağlamak için kritik bir öneme sahiptir. Mahkeme gerekli görürse bu süreyi iki ay daha uzatabilir. Süreç boyunca konkordato talebinde bulunan şirkete karşı başlatılan tüm icra takipleri durdurulur ve yeni takipler başlatılamaz. Bu, şirketin mali durumunu iyileştirebilmesi için sağlanan bir fırsat olarak değerlendirilir.

Konkordato Komiserinin Atanması ve Görevleri

Konkordato sürecinde mahkeme, borçlunun mali durumunu denetlemek ve alacaklıların haklarını korumak amacıyla bir veya birden fazla konkordato komiseri atar. Komiserin atanması, sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmesi ve borçlunun mali faaliyetlerinin yakından izlenmesi açısından büyük önem taşır. Konkordato komiseri, borçlunun mali durumunu inceleyerek alacaklıların alacaklarını nasıl tahsil edebileceğini belirler ve konkordato projesinin uygulanabilirliği hakkında raporlar hazırlar.

Komiserin görevleri arasında borçlunun mali durumu hakkında detaylı raporlar hazırlamak, borçlunun mal varlığını korumak, alacaklıların alacak kalemlerini incelemek ve borçlu tarafından sunulan konkordato projesinin uygunluğunu değerlendirmek yer alır. Konkordato komiseri, alacaklıların haklarını korumak amacıyla borçlunun finansal işlemlerini denetler ve gerektiğinde müdahalede bulunur. Ayrıca, komiser, borçlunun konkordato sürecinde belirlenen plan dışına çıkmamasını sağlar ve sürecin bütün tarafları için adil bir şekilde ilerlemesini temin eder.

Konkordato Sürecinde Alacaklıların Davaya Müdahil Olma ve Alacak Bildirimi

Alacaklıların konkordato sürecine dahil olabilmesi ve haklarını etkin bir şekilde koruyabilmesi için davaya müdahil olmaları zorunludur. Müdahil olan alacaklılar, konkordato projesi üzerinde oy kullanma, itiraz etme ve alacaklarını resmi olarak beyan etme hakkına sahiptir. Müdahillik dilekçesi ile birlikte, alacaklıların konkordato ilan eden şirketten olan alacak kalemlerini ayrıntılı bir şekilde mahkemeye bildirmeleri gerekmektedir. Bu aşamada, alacak kalemlerinin tam ve doğru bir şekilde beyan edilmesi büyük önem taşır. Bildirilmeyen alacak kalemleri konkordato planına dahil edilmeyeceği için, alacaklıların hak kaybı yaşama ihtimali vardır.

Müdahil olma süreci, alacaklıların hukuki temsilcileri aracılığıyla mahkemeye başvurmasıyla başlar. Mahkemeye sunulacak dilekçede, alacaklıların kimlik bilgileri, borçlu ile olan alacak ilişkisi, alacak tutarı ve varsa teminat bilgileri yer almalıdır. Alacaklılar, bu sürecin her aşamasında borçlunun mali durumunu, konkordato komiserinin raporlarını ve konkordato projesinin içeriğini yakından takip etmelidir. Bu takip, alacaklıların haklarının korunması ve gerektiğinde konkordato projesine itiraz edilmesi açısından kritik öneme sahiptir.

Konkordato Projesinin İncelenmesi ve Değerlendirilmesi

Konkordato talebinde bulunan şirketin sunduğu konkordato projesi, borçların hangi koşullarda ve ne şekilde ödeneceğini detaylandıran bir plandır. Bu proje, borçlunun mali durumunu düzeltme taahhüdünü ve alacaklılarla uzlaşma şartlarını içermektedir. Alacaklılar, konkordato projesini dikkatlice incelemeli ve alacaklarının nasıl karşılanacağını değerlendirmelidir. Projenin, alacaklılar için kabul edilebilir olup olmadığının değerlendirilmesi, alacaklıların karar alma süreçlerinde kritik rol oynar. Proje, alacaklıların haklarını ihlal eden veya alacakları tahsil edilemeyecek seviyede düşüren unsurlar içeriyorsa, alacaklılar projeye itiraz etme hakkına sahiptir.

Konkordato projesi, alacaklıların belirli bir oranda ödeme almasını öngörebilir veya borçların yapılandırılması için belirli bir takvim sunabilir. Alacaklılar, projenin mali anlamda gerçekçi olup olmadığını, borçlunun mali durumu ile uyumlu olup olmadığını ve alacaklarını ne kadar süre içinde tahsil edebileceklerini dikkatle değerlendirmelidir. Konkordato komiseri, projeyi değerlendirerek mahkemeye rapor sunar ve alacaklılar bu rapor doğrultusunda projeye onay veya itiraz hakkını kullanabilir.

Geçici Mühlet Süresi Sonrası

Geçici mühlet süresi sona erdiğinde, mahkeme borçlunun mali durumunu ve konkordato sürecindeki ilerlemeyi değerlendirir. Eğer borçlu, geçici mühlet süresi boyunca alacaklılarla uzlaşma konusunda yeterli ilerleme kaydetmişse ve mali durumunu iyileştirebileceğine dair makul bir beklenti oluşmuşsa, mahkeme kesin mühlet kararı verebilir. Kesin mühlet, borçlunun konkordato projesini uygulamaya koyabilmesi için belirli bir süre daha tanınmasını sağlar. Kesin mühlet süresi boyunca da borçluya karşı icra takipleri durdurulmuş olarak kalır ve alacaklılar konkordato planına uygun şekilde alacaklarını tahsil etmeye çalışırlar.

Eğer mahkeme, borçlunun mali durumunda iyileşme olmadığını veya alacaklılarla uzlaşmanın sağlanamadığını tespit ederse, konkordato talebini reddedebilir. Bu durumda, borçlu iflas edebilir ve alacaklılar iflas hükümleri çerçevesinde alacaklarını tahsil etmeye çalışırlar. Konkordato talebinin reddedilmesi, borçlu şirket için önemli bir mali ve hukuki sonuç doğurur ve genellikle iflas sürecine geçilmesine neden olur.

Konkordato Sürecinde Yapılamayacak İşlemler

Konkordato süreci boyunca, konkordato ilan eden şirkete karşı belirli işlemler yasaklanmıştır. Bu işlemler, borçlunun mali durumunu düzeltme ve konkordato sürecini başarıyla tamamlama fırsatını korumak amacıyla uygulanmaktadır. Konkordato ilan eden şirkete karşı yapılamayacak işlemler şunlardır:

• İcra Takiplerinin Durdurulması: Geçici mühlet süresi boyunca borçluya karşı yeni icra takipleri başlatılamaz ve mevcut icra takipleri durdurulur. Bu, borçlunun mali dengesini yeniden kurmasına yardımcı olur. Alacaklılar, borçluya karşı alacaklarını tahsil etmek amacıyla başlattıkları icra takiplerini konkordato süreci boyunca durdurmak zorundadır.
• Teminat Taleplerinin Reddedilmesi: Konkordato süresince borçludan yeni teminat talepleri yapılamaz ve mevcut teminatlar üzerinde yeni talepler doğurulamaz. Bu, borçlunun konkordato süreci boyunca mali yükümlülüklerini azaltmak ve alacaklılar ile uzlaşma sağlamasına olanak tanımak amacıyla uygulanmaktadır.
• Mal Varlığı Üzerinde Tasarruf Sınırlaması: Konkordato ilan eden şirket, konkordato komiserinin onayı olmadan mal varlığı üzerinde tasarrufta bulunamaz. Bu, borçlunun mal varlığını korumak ve konkordato sürecinde belirlenen plan çerçevesinde kullanmasını sağlamak için uygulanır. Borçlunun mal varlığını satması, rehin vermesi veya başka şekillerde tasarrufta bulunması, komiserin iznine tabidir.
• İflas Talebinin Engellenmesi: Konkordato süreci devam ederken borçlu aleyhine iflas talebinde bulunulamaz. Bu kısıtlama, borçlunun mali durumunu iyileştirme ve konkordato sürecini tamamlayarak alacaklılarına ödeme yapabilme fırsatını koruma amacı taşır.

Bu kısıtlamalar, konkordato sürecinin amacına uygun olarak borçlunun mali dengesini sağlaması ve alacaklılarla uzlaşma sürecinin kesintiye uğramadan ilerlemesini amaçlamaktadır. Konkordato süreci, borçlu ile alacaklılar arasında adil bir denge kurmaya yönelik olup, bu dengeyi korumak için belirli hukuki sınırlamalar getirilmiştir.

Sonuç olarak Konkordato ilan eden bir şirketten alacakların tahsili, alacaklılar için titizlikle yönetilmesi gereken bir süreçtir. Sürecin doğru bir şekilde takip edilmesi, alacak kalemlerinin tam ve doğru bildirilmesi, konkordato projesinin dikkatle incelenmesi ve gerekli itirazların zamanında yapılması alacaklıların haklarını korumak için kritik öneme sahiptir. Konkordato sürecinin hukuki karmaşıklığı ve her aşamada değişebilen dinamikleri, alacaklıların süreci yakından izlemelerini gerektirmektedir.

Alacaklıların, konkordato sürecinde proaktif olmaları ve haklarını etkin bir şekilde savunmaları, alacaklarının tahsili açısından belirleyici olacaktır. Bu süreçte, hukuki danışmanlık almak, alacaklıların hak kaybı yaşamaması ve süreçten en iyi şekilde faydalanmaları açısından büyük önem taşır. Konkordato süreci hem borçlu hem de alacaklı için hassas bir dengeyi gözetir ve her iki tarafın da haklarının korunmasını hedefler. Bu nedenle, alacaklıların konkordato sürecine dahil olurken bilinçli hareket etmeleri ve süreç boyunca hukuki haklarını korumak için gerekli adımları atmaları esastır.